Türkiye’de çalışma hayatı için kritik bir dönüşüm süreci başlıyor. Resmî Gazete’de yayımlanan Orta Vadeli Program (OVP), hem mesai düzenini hem de emeklilik sistemini değiştirecek önemli adımlar içeriyor.
Haftada 4 Gün Mesai Dönemi
OVP’deki en dikkat çeken başlıklardan biri, haftada 4 gün çalışma modeli oldu. Programda yer alan ifadeye göre, iş-yaşam dengesini korumak ve çalışan verimliliğini artırmak amacıyla 2026 yılında pilot uygulama başlatılacak.
Planlamaya göre sistem, ilk etapta kamu kurumları ve kuruluşlarında denenecek. Pilot uygulamanın olumlu sonuç vermesi halinde 4 gün mesai modelinin özel sektöre de yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Dünyadaki örnekler de Türkiye’nin bu adımına ilham veriyor. İngiltere, Almanya, Belçika, İzlanda ve Japonya’da yapılan denemelerde çalışan memnuniyetinin arttığı, verimlilikte ise kayda değer bir düşüş yaşanmadığı görüldü. Polonya da geçtiğimiz temmuz ayından itibaren dört gün, 32 saatlik mesai sistemine geçti.
TES: Çalışanlar İçin Zorunlu Emeklilik Birikimi
OVP’deki diğer kritik madde ise Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) oldu. Hâlihazırdaki Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) farklı olarak TES, zorunlu katılım esasına dayanıyor.
2026’nın ikinci çeyreğinde yürürlüğe girmesi planlanan sistemle birlikte, tüm çalışanların maaşlarından yüzde 3 oranında kesinti yapılacak. Aynı oranda işveren de katkı sağlayacak ve bu birikimlere devlet de yüzde 30 katkı ekleyecek.
Çalışanların sistemden çıkışı en az 10 yıl boyunca mümkün olmayacak. Ayrıca, TES aracılığıyla emekli olabilmek için kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş şartı aranacak.
Çalışma Hayatında Yeni Bir Sayfa
Bu düzenlemeler, Türkiye’de çalışma yaşamını kökten değiştirecek nitelikte. Çalışanların daha kısa mesai haftalarıyla iş-özel yaşam dengesini sağlaması, aynı zamanda uzun vadeli bir emeklilik birikimi elde etmesi amaçlanıyor.
Hükümetin bu iki kritik adımı, hem iş dünyasında hem de çalışan kesimde yakından takip ediliyor.