Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ekonomi politikaları ve hükümetin yeni tasarruf planı, ülke genelinde büyük tepkiyle karşılandı. “Her şeyi durduralım” sloganıyla başlatılan protestolar başkent Paris’ten Marsilya’ya, Toulouse’dan Lille’e kadar pek çok şehre yayılırken, gösterilere katılım her geçen saat artıyor.

Başkent Paris’te Kuzey Garı çevresinde toplanan yüzlerce eylemciyi polis engellemeye çalıştı. Çıkan olaylarda güvenlik güçleri biber gazı ve cop kullanarak göstericileri dağıtmaya çalıştı. Göstericiler ise çöp kutuları ve çeşitli cisimler fırlatarak polise karşılık verdi. Olaylarda yaklaşık 200 kişi gözaltına alındı.

Eylemlerde taşınan pankartlarda “10 Eylül’de tarih yazıyoruz” ifadeleri yer aldı. Kalabalık sık sık “Macron istifa” sloganları atarken, öğrenciler ve öğretmenler de hükümete tepki gösterdi. Seine-Saint-Denis bölgesinde öğretmenlerin büyük bölümü greve giderken, Paris’te birçok lise öğrencisi okulların girişlerini kapatarak dersleri boykot etti. Bazı okullarda “Baskıya son, yaşasın lise hareketi” yazılı pankartlar asıldı.

Protestolara çiftçiler de katıldı. Haute-Vienne vilayetinde traktörleriyle konvoy oluşturan çiftçiler, A20 otoyolunu trafiğe kapattı. Marsilya’da ise binlerce kişi sokaklara çıkarak hükümet karşıtı sloganlarla yürüyüş düzenledi. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, Chambery kentinde bisikletlilerin kavşaklarda trafiği yavaşlattığı görüldü.

Eyleme katılan göstericilerden Alice isimli öğrenci, “Kemer sıkma politikaları ve yeni başbakan ataması bizi etkiliyor, sesimizi çıkarmak zorundayız” dedi. Parisli Julie ise “Artık oy verdiğimizde bile dikkate alınmıyoruz. Bu hükümet hem işçilere hem de göçmenlere karşı giderek daha sertleşiyor” ifadelerini kullandı.

Fransız istihbarat birimleri, eylemlerin ülke çapında yayılmasıyla birlikte 100 binden fazla kişinin sokaklara çıkabileceğini öngörüyor. Merkezi bir organizasyonun bulunmaması nedeniyle kesin rakamların verilmediği belirtilirken, son anketler halkın yüzde 46’sının protestoları desteklediğini gösteriyor.

Fransa hükümetinin tasarruf planına karşı başlayan bu eylemler, ülkede “Sarı Yelekliler” hareketini hatırlatan yeni bir toplumsal dalganın işareti olarak değerlendiriliyor.